Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 175.00 TL | 175.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 175.00 TL | 175.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 175.00 TL | 175.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 175.00 TL | 175.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 175.00 TL |
Havale / Eft | 175.00 TL |
Posta Çeki | 175.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Savaşın gölgesinde canlanan anılar...
Hoda Barakat, kendisine Necib Mahfuz Edebiyat Ödülü kazandıran Akdeniz Sürgününde, iç savaş sonrası harap olmuş Beyrutta, babasının kumaş dükkânının yıkıntıları arasında hayatta kalmaya çalışan, halüsinasyonlar gören yalnız bir adamın çokkatmanlı hikâyesini anlatıyor.
Issız, yer yer gerçeküstü ve hatta distopik sayılabilecek bir şehir manzarası fonunda, hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı metinde yazar, Doğu Akdeniz kültürünü ve felsefesini incelikli bir şekilde yansıtıyor, Lübnanın zengin kültürel kumaşının nasıl dokunduğuna dair şiirsel bir anlatı sunuyor.
Güçlü tarihsel arka planında, Orta Doğudaki giyim tercihlerinin evrimine ve bunun günlük hayattaki etkilerine de yer veren roman; geriye dönüşlerle örülü hikâyesini savaş, travma ve insan üzerinden şekillendiriyor.
İpekten kadınlar vardır; annen de ipekten, büyüdüğünde sen de anlayacaksın.
Akdeniz Sürgünü, Lübnan İç Savaşının yaşandığı puslu yıllara götürüyor, Beyrutu yerle bir eden bombardımanlardan birinde harap olmuş bir kumaşçı dükkânının kapılarını sonuna kadar açıyor. Kumaşlar ve renkler arasında buğulu bir kompozisyon kuran yazar Hoda Barakat; okuru, dünyaya bir de ketenin, kadifenin, ipeğin, dantelin yani kumaşların gözünden bakmaya çağırıyor. Baba yadigârı bir dükkânın yıkıntıları arasında, sanrıların ve halüsinasyonların esiri olmuş bir adamın geçmişiyle hesaplaşmasını gözler önüne seren eser; kâbusu andıran bir şehirde, eski güzel anıların, tekinsiz mutlulukların izini süren kahramanının iç dünyasını ustalıkla aktarıyor. Okurlar, kitabın yaydığı eski Beyrut ışıltısı eşliğinde insan ruhunun karanlık dehlizlerinde dolaşırken, rengârenk kumaşların iyileştirici özelliğini âdeta teninde hissediyor.
Bazı kumaşlar gibi insan ruhunun da sentetik sayılabilecek bir değişim ve dönüşüm sürecinden nasibini alabileceğine dikkat çeken roman, insanların mekân ve zaman ekseninde kumaşın değerini ve önemini unutmalarından dem vuruyor.
Damıtılmış hikâyesinin yanı sıra üslubu ve diliyle de farklılaşan Akdeniz Sürgünü, Beyrutu yaşayan ve yaşatan, sofistike bir metne dönüşüyor.
Bana dön ve kadifeyi anlat. Benim nasıl kadifeye dönüştüğümü anlat.