TAKDİM(Yirmi Sekizinci Mektuptan) Yedinci Risale Olan Yedinci Mesele: Onlara söyle ki: Allahın lütfuyla ve rahmetiyle-ancak bununla ferahlansınlar. Bu, onların dünyada toplayıp durduklarından daha hayırlıdır (Yunus Sûresi, 10:58.) âyetinin, Risale-i Nur talebeleri hakkındaki önemli bir sırrını, yedi İlâhî yardımı açıklar.Mahrem bir suale cevaptır: Risale-i Nurun tesiri hakkında sorulan bir sualin cevabı. MUKADDEME Yirmi Yedinci Mektup ve Zeyilleri 1: Hulûsi Beyin mektubudur. Hulûsi Bey, Kurân ve iman hakikatlerini bu asrın insanına anlatmanın önemini belirterek, Üstad Bediüzzamanın Kurân ve iman hizmetindeki görevinin henüz bitmediğini altı madde ile açıklar. 2: Hulûsi Beyin mektubudur. Allah için muhabbetin önemini anlatır. 3: Hulûsi Beyin mektubudur. Hulûsi Bey, Kurân hakikatlerini duyurmakla görevlendirilen Üstad Bediüzzamana hizmet etmenin hayatındaki tek gayesi olduğunu anlatır. 4: Hulûsi Beyin mektubudur. Tarikatlar hakkında Üstad Bediüzzamandan aldığı dersin önemini ifade eder. 5: Hulûsi Beyin mektubudur. Risale-i Nurun, Nûr isminin bir tecellisi olarak, bu asırdaki insanların ihtiyacına binaen, zamanın şartlarına uygun olarak yazdırıldığını anlatır. 6: Hulûsi Beyin mektubudur. Otuz İkinci Sözün Üçüncü Mevkıfında çok yüksek mânâların bulunduğunu, bu Risalenin diğer bütün Risalelere nisbeten, daha fazla parlayan ve etrafa nur saçan bir yıldız olduğunu ifade eder. 7: Hulûsi Beyin mektubudur. Kurân hizmetinde, Üstad Bediüzzamana Ashab-ı Kehf gibi arkadaş olduklarını yazar.
8: Hulûsi Beyin mektubudur. Hulûsi Bey bu mektubunda, Kurân hizmetinde, acz ve fakrına bakmayarak gayret etmenin önemini anlatır.
9: Hulûsi Beyin mektubudur. Mektuplarındaki ifadelerinde niçin Üstad Bediüzzamanı taklid ettiğini izah eder. 10: Hulûsi Beyin mektubudur. Kurânın bir nuru olan Risale-i Nurun, Allahın izniyle, insanları karanlıktan aydınlığa çıkardığını dile getirir. 11: Hulûsi Beyin mektubudur. Mucizat-ı Ahmediye Risalesi olan On Dokuzuncu Mektubun kendisinde bıraktığı tesiri anlatır.12: Hulûsi Bey bu mektubunda, Mektubatta yer alan Dördüncü Mektup hakkındaki mülâhazalarını dile getirir. 13: Hulûsi Beyin mektubudur. Şu isyan, tuğyan ve küfür asrında Üstad Bediüzzamanın, İslâm ümmetine Cenâb-ı Hakkın gönderdiği bir lütuf olduğunu yazan Hulûsi Bey, kendisinin Nur yoluna ulaşmasına vesile olduğu için Üstada duada bulunur. 14: Abdülmecid Nursînin mektubudur. Kendisine ulaşan bazı Risalerden dolayı yaşadığı sevinci dile getirir ve lafzî bir üstada bedel bir çok mürşide kavuştuğunu yazar. 15: Hulûsi Beyin mektubudur. Kendisini teselli eden iki cihetin olduğunu yazan Hulûsi Bey, elindeki Risaleler vasıtasıyla sürekli olarak Üstad Bediüzzamanın mânevî sohbetinde bulunduğunu, ikinci olarak da Üstada duyduğu muhabbetin hubb-u fillâh mertebesinde olduğunu dile getirir. 16: Hulûsi Beyin mektubudur. Risale-i Nurun mânevî bir güneş, her bir risalenin de birer yıldız ve Otuz İkinci Sözün ise bu yıldızlar içinde çok parlak bir yıldız olduğunu belirtir. 17: Hulûsi Beyin mektubudur. Her işinde Allaha dayandığı için, içinde bulunduğu ağır şartlara rağmen ümitsizliğe düşmediğini belirtir. 18: Hulûsi Beyin mektubudur. Kendisini Risale-i Nurun emanetçisi olarak gördüğünü yazan Hulûsi Bey, Cenâb-ı Hakkın inâyeti ve Üstadın dualarıyla, lâyık olan kulaklara duyurabileceğini ümit ettiğini söyler. 19: Hulûsi Beyin mektubudur. Risale-i Nuru mütalâa ettiği, yazdığı ve gücü nispetinde başkalarına tebliğ için harcadığı vakitlerin hayatının en mübarek anları olduğunu beyan eder 20: Hulûsi Beyin mektubudur. Yirmi Dördüncü Sözün Birinci ve İkinci Zeyillerini iki farklı cemeata okuduğunu ve dinleyenlerin hayranlık içinde kaldıklarını dile getiren Hulûsi Bey, bu Risalenin bütün Risalelerin en münevverleri safında mütalâa ettiğini yazar. 21: Hulûsi Beyin mektubudur. Mühim âlimlerin ve tanınmış zâtların Yirmi Altıncı Mektup hakkındaki takdir ve övgülerini dile getirir. 22: Abdülmecid Nursînin mektubudur. Risale-i Nurun toplumdaki her kesimin büyük takdir ve övgüsüne