Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 160.00 TL |
Havale / Eft | 160.00 TL |
Posta Çeki | 160.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal kuruluşuna ilişkin iki karşıt fikrin ve pratiğin birbiriyle mücadelesi içerisinde olduğunu vurgulayan bu kitap, özellikle 1920’den 1924’e kadar olan dönemi etraflıca incelemektedir. Cumhuriyet anayasalarını yapan kurucu meclis tutanaklarında ve Cumhuriyet’in korunmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarında net olarak gösterilen bu çatışmanın varlığı, Türkiye’nin gerçek anayasal sorunu olarak sunulmuştur:
“En kaba tanımıyla ‘egemenliğin kaynağının halkta olduğu siyasal form’ olarak cumhuriyet, egemenlik kavramının evriminde bir kopuş yaratmıştır. Rousseau ve Sieyes’in düşünceleri ekseninde kopuş, egemenliğin ‘bir’ olan monarktan ‘çok’ olan halka geçişi sorunu olarak tanımlanabilir. Rousseau’dan kaynağını alan halkın temsil edilemez oluşu fikri, halk egemenliği üst kurgusunun ve egemenliğin doğrudan doğruya halk tarafından kullanılmasının; Sieyes’ten kaynağını alan ulusun ancak temsilcileri aracılığıyla konuşabileceği fikri ise ulus egemenliği kurgusunun ve egemenliğin temsilciler eliyle kullanılabileceğinin düşünsel dayanakları olmuştur.”
Türkiye’de Cumhuriyet’in iki karşıt kuruluşunu, halk egemenliği üst kurgusuna dayanan 1921 Anayasası ve ulus egemenliği kurgusuna dayanan 1924 Anayasası bağlamında inceleyen araştırma, 1924 anayasal düzeni içinde halka çizilen sınırların, 1961 ve 1982 Anayasalarında ulus egemenliği kurgusu içinde nasıl konsolide edildiğini ortaya koymaktadır.
Günümüzdeki Anayasa tartışmaları açısından önemli bir başvuru kaynağı.