Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 120.00 TL |
Havale / Eft | 120.00 TL |
Posta Çeki | 120.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Emeric Pressburger, bu usta işi “kara” gerilim romanıyla, Soykırım ve kötülüğün sıradanlığı üzerine yazılmış en etkileyici yapıtlardan birine imza atmıştır. Piyano akortçusu Karl Braun, 1965 Haziran’ında Londra’da kiraladığı odasına yerleşir. İlk bakışta okurun rahatlıkla duygudaşlık kurabileceği, savaş sırasında kaybettiği karısıyla çocuğunun yasını tutan, müzikten anlayan, ince ruhlu bir beyefendi gibi görünür. Siyasi görüşleri nedeniyle 1933’te Almanya’yı terk ettiğini söyleyerek komşularının saygısını kazanan bu Alman, aslında insanlığa karşı işlediği suçlardan yirmi yıldır aranan bir beyin cerrahı, Nazi savaş suçlusu Dr. Otto Reitmüller’den başkası değildir. Yakalanma korkusuyla yaşayan doktorun paranoyasıyla birlikte gerilimin dozu da giderek artar. Pressburger sarsıcı finale doğru ilerlerken ahlak, sorumluluk ve ilahi adalet kavramları üzerinde durur. 1966’da okurla buluşan Cam İnciler hakkında, Braun’un gerçek kimliğinin ilk bölümde ortaya çıkmasını eleştirerek yazarın asıl meselesini ıskalayan tek bir yazı yayımlanmıştı. Roman çok geçmeden unutulup kayıp edebi hazineler arasında yerini aldı. Savaş suçlularının edebiyatta belli klişelere sığdırılarak tasvir edildiği o dönemde Pressburger’ın hedefi, sıradan bir insanla tüyler ürpertici suçlar işlemiş bir canavarı kendinde buluşturan Karl Braun karakteriyle, Hannah Arendt’in de vurguladığı gibi, Soykırım’ın faillerinin sapkın ya da sadist değil, “son derece insan” olduklarına işaret etmekti.