Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 90.00 TL | 90.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 90.00 TL | 90.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 90.00 TL | 90.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 90.00 TL | 90.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 90.00 TL |
Havale / Eft | 90.00 TL |
Posta Çeki | 90.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bir yanım beni savundu yine de. ”Hak etmişti.” dedi, zalimce. “Şu gördüğüm masum mudur dün canavarlaşan?” diye, sordu diğer yanım. Simsiyah saçları alnıına dökülmüştü, yüzünde buruk bir tebessüm vardı. Tebessümünün hemen ardında beliren bir gamze, “Küçücük.” Öyle küçük ki dünyadaki tüm mutluluklar sığabilecek içine... Küçük patika yolun sonundan fırlamış ahşap bir kulübe gibiydi gamzesi. Yağmur yağıyordu, ıslanmıştım, patikanın sonunda; bacasında dumanı tüten ve belki içinde iki bardak tavşan kanı çay bekleyen bir kulübeydi gamzesi, “Sıcacık.”
Epeycedir kayalıkta oturuyor olmalı ki kulakları soğuktan kıpkırmızı… Dakikalar geçiyor gitmem gerektiği halde bir türlü geri gidemiyordum. Yeşilce’nin altı ayı güneşsiz kış, üç ayı küçük kış, arada bahar… Üç ayı ilkbahar, yaz, sonbahar… Şimdi ise, Yeşilce aniden 12 ay ilkbahar… Normal bir ritim değildi kalbiminki, dünün kızgınlığı vardı içimde, hayır ritimsizlik bundan ileri gelmiyordu, başka bir şeydi. Aramızdaki mesafe iki metreydi, iki metreden daha uzaktı mesafe çok uzaktı ve ben onu Kaf dağının ardından izliyordum. Hayır, aramızdaki mesafe iki metreden daha yakındı, sol göğsümün kafesi içindeydi artık muhterem… Aniden döndü arkasını. Kopyası elinde, öğretmenine yakalanmış bir öğrenci gibi