Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 168.50 TL | 168.50 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 168.50 TL | 168.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 168.50 TL | 168.50 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 168.50 TL | 168.50 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 168.50 TL |
Havale / Eft | 168.50 TL |
Posta Çeki | 168.50 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Çuvallama Ustası’nda 12 öykü var. Hepsi bir hayatın izini sürüyor. Parçaları birbirine sisten bağlarla tutturulmuş bir otobiyografi, bir hekimin kendine uyguladığı tedavi ya da bir çeşit vasiyetname olarak da okunabilir.
Beni yakın. Küllerim bir biçimde okyanusa ulaşabilirse çok iyi olur. İşe yarar mı bilmem (“Kayıp Balık Nemo” filminde yaramıştı), ama denize ulaşmaları için belki de küllerimi tuvalete döküp üstüne sifonu çekebilirsiniz.
Öğrencilik, evlilik, yalnızlık, izi yitirilmiş sanat eserleri, toplumsal olaylar, kentler ve ilişkiler üzerine alınmış incelikli notlar.
Üzerinizde blucin ve tişört vardı. Görmedim, ama ayaklarınızda bot olduğunu düşünüyorum. Sizi bir bahçıvan gibi düşünüyorum nedense. Neyin bahçıvanı? Saçlarınız siyah, gülüşünüz apaydınlıktı. Yalnızca size has bir beden diliniz vardı sanki. Güneşi yakabilirdiniz. Evet. Dünyayı doğurabilirdiniz.
Miskinlik, açgözlülük, oburluk, şehvet, gazap, kıskançlık, kibir... Şair, yazar ve psikiyatr Mustafa Ziyalan’ın gözlerinden yedi ölümcül günaha bakarken ağlayabilir, ürkebilir ya da acıkabilirsiniz.
Önümde, tezgâhın üstünde duran bir kilo demirini yakaladım, tezgâhın üzerine basıp arkasına doğru atladım. Ayaklarımın altında domatesler patladı, dört bir yana domates suları fışkırdı. Adam korunmak ister gibi kolunu kaldırıyordu ama onunla daha hiç sesi çıkmadan buluştum; demiri havada çizdiği kesintisiz eğriyi bozmadan yüzüne, tam sol gözünün altına indirdim...