Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 170.00 TL | 170.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 170.00 TL | 170.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 170.00 TL | 170.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 170.00 TL | 170.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 170.00 TL |
Havale / Eft | 170.00 TL |
Posta Çeki | 170.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Meriç, bazen durgunlaşıp bazen hırçınlaşan bir tuhaf adam. İçine aldığı her şeyi boğmak istiyor o. Akıntısında, sürekli başka biri olmak istese de kim olduğunu bilmenin öfkesi… Dibinde, yerinde durmayan ağır mı ağır taşlar… Adını aldığı nehir hayatı, o ise ölümü taşıyor denizlere.
Selim Erdoğan, yeni romanı Derin Merhamet’te okuru kolay kolay unutulmayacak bir karakterle tanıştırırken, insan psikolojisinin karanlık dehlizlerine indirip yolunu kaybettiriyor. Edebiyatımızda örneğine pek rastlanmayan bir seri katil hikâyesi anlatan Derin Merhamet, uzun süre size eşlik edecek bir roman.
“Koridordaki çantasını alıp evin karanlık odasına, karanlık cennetine girdi. Tavandaki spotların ikisi yan duvarı, ikisi raflı duvarı aydınlatıyordu. Eli, raflardaki tekli ayakkabılar, kırmızı bir kemer, camı çatlak bir cep telefonu, kızıl saçlı bir oyuncak bebek, pembe kayışlı ucuz bir kol saati, yeşil çerçeveli bir çocuk gözlüğü üzerinde dolaştı. Çantasından mavili beyazlı yıpranmış spor ayakkabısını çıkardı. Burnundan öperek diğer ayakkabıların arasına yerleştirdi. İki adım geriye çekilerek seyretti. Dünyanın en nadide koleksiyonu buydu işte. Her bir parça, pek çok insanın varlığından bile haberdar olmadığı bir haz düzeyinin üç boyutlu fotoğrafıydı. Her bir obje kendi kontrolünde sona eren hayatların ruhlarının hapsedildiği, bu yüzden pırıltılı, canlı muhteşem heykeller, taparcasına sevdiği sevgilileri, evrenin ona hediyeleriydi. Bu karanlık oda, ödüllendirmede cömert ve hızlı bir Tanrı’ya ibadet edilen tek kişilik bir dinin tapınağıydı.”