Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 160.00 TL |
Havale / Eft | 160.00 TL |
Posta Çeki | 160.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Katiplikten mutasarrıflığa kadar birçok farklı görevle, hayatının büyük kısmında Osmanlı Devleti hizmetinde bulunmuş bir bürokrat, şair ve edip, hattat, hakkak olan Abdi Efendinin kaleme aldığı Nutk-ı Bî Pervâ ile Akl-ı Dânâ Beyninde Muhâvereadlı eserini 1853de, yani Bosnada iki buçuk yıldır vazife yapmaktayken yazmaya başlamış ve muhtemelen bu görevden azledildikten hemen sonra tamamlamıştır. Eser önce Nevpeydâ adıyla İstanbulda Asır gazetesinde tefrika edildikten sonra, 1287 (1870-71) yılında yine İstanbulda Terakki Matbaasında basılmıştır.
XIX. yüzyıl sosyal ve siyasal hayatıyla, Türk tenkit edebiyatının gelişimi açısından mutlaka göz önünde bulundurulması gereken bu eser, devlet idaresinin bir yönüyle ilgili olması nedeniyle bir siyasetnâme olarak adlandırılabilir. Eserde bilhassa üst düzey devlet memurlarında bulunması gereken vasıflarla, olmaması beklenen kişisel menfaat sağlama düşkünlüğü, kıskançlık ve zalimlik gibi haller izah edilmiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde Abdî Efendinin eseri ahlâkî bir eserdir. Yine bunun gibi yanlış ve doğrular anlatılıp doğruya meylettirme çabası da esere bir nasihatnâme kimliği vermektedir. Ancak bu eser Abdî Efendinin ihtisasına uygun bir şekilde, özelde Osmanlının XIX. yüzyıl ortalarındaki devlet memuriyetine ait hususları barındırır.
Dil ile Akıl Arasında Söyleşi adını verdiğimiz bu eser,Abdî Efendinin uzun yıllar bulunduğu devlet memuriyetinde tespit ettiği aksaklıklarıve bunların çaresi olarak gördüğü hususları, sembolik bir şekilde, kendi dili ile aklını sohbet ettirerek ördüğü bir metindir. Zira, sivri dili ve sert eleştirileriyle tanınmış bir kalem erbabı olan Abdî Efendi eseriyle, Geç Osmanlı devlet kurumlarında var olduğu bilinen bozulmanın bir resmini ortaya koymuştur.