Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 100.00 TL | 100.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 100.00 TL | 100.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 100.00 TL | 100.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 100.00 TL | 100.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 100.00 TL |
Havale / Eft | 100.00 TL |
Posta Çeki | 100.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Canavarın Uykusunda Nike Hatzfeld otuz üç yaşında. Aşırı duyarlı efsanevî hafızası onu doğumunun ilk günlerine götürüyor. Yıl 1993. Yugoslavya can çekişiyor. Bosnalı Sırplar Saraybosna Hastanesinin üzerine bombalar yağdırıyor. Nike hayatının ilk günlerini ve yatağını o hastanede kendisi gibi yetim Amir ve Leyla ile paylaşıyor. Daha on sekiz günlükken, bir gün onları bulmaya ve ebediyen korumaya yemin ettiğini hatırlayınca kaderi değişiyor. 1993ün hafızasıyla 2026daki gerçekliği arasında, Nike keskin bir zamansal gelgit yaşıyor. 2026daki geleceğinin genleri 1993 yılındaki ilk nefeste belirlenmişcesine karanlık bir dinî kıyametin sarmalına sürükleniyor. Kendisini Yüce Kötülük olarak ilan eden Optus Warholeun yönettiği ölümcül balo gezegeni sarsıyor, dünyayı ve demokrasileri yerinden oynatıyor... Nike ile Leyla birbirlerini buluyor. Amir ise sürekli gelişen puzzleın dördüncü parçası olarak karşısına çıkan yersiz yurtsuz Sacha ile oradan oraya sürükleniyor...
32 Aralık insan kopyalayıcı Optus Warhole Yüce Kötülük Sanatçısına dönüşüyor ve büyüklü küçüklü oyunlara girişiyor: Kâinatın bilinmezliğine devasa bir yarık açmaktan, başta Nike, Leyla, Amir ve Sacha olmak üzere insanların kaderlerine hükmetmeye kadar...
Üçüncü perde Pariste Randevuda Nikeın arayışı ve 1993teki Saraybosnalı yetimler üçlüsünü biraraya getirme vaadi gerçekleşmenin eşiğine geliyor.
Gerçek bir son perde olan Dört? arayışın nihayete ermesine ve kavuşmaya sahne oluyor.
Dengeyi ve uyumu bulmak, hayata devam edebilmek, birbirini sevebilmek için hatıraların ağır yükünden kurtulmak istercesine Canavarın Uykusu ve 32 Aralıkın şiddet ve öfkesinden uzaklaşan bu son perdenin son noktası gönüllü bir soru işareti. Paradoksal bir şekilde, böyle bir yolculuğun sonunda (bu dörtleme 1995te sonlandı), bu soru işareti barok biçimin görünmez kılabileceği gerçekliği de ele veriyor.
Canavar dörtlemesi üç sesli bir hikâye. Nikeın Leylanın ve Amirin sesleri, dünyanın dört bir yanındaki Saraybosnalı yetimlerin sesleri. Her şeyden önce, hafıza üzerine bir çalışma. Enki Bilalin doğum yeri olan (daha dağılır dağılmaz hafızalardan silinen ülke) Yugoslavyanın parçalanışının başdöndürücü bir şekilde geçmiş-bugün-gelecek bağıntısını kuran yazılı ve çizili imgelerinin birbirine geçtiği bireysel ve kolektif Hafıza. Aynı zamanda, Balkanlardan dünyanın geri kalanına yayılan, geleceğe dair, potansiyel bir Hafıza. Bize kalan tek yer, unutmayalım ki, bu dünya.