Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 140.00 TL |
Havale / Eft | 140.00 TL |
Posta Çeki | 140.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Vasiyetimi okumaya başlasam bırakır mısınız kavgayı? Odamda, yatağımın yanındaki çekmecede. Şarkıyı falan bırakıp, getireyim, okuyayım mı? Keyfinizi kaçırayım, yemekleri çöpe atayım mı? Ne kadar yazık ediyoruz zamana. Bir daha niye gelesiniz bu eve? Buradayız, evimizde. Hep birlikteyiz. Koza bile burada. Eskisi gibi. Daha da kalabalığız. Ne güzel. Ne gerçek. Aile dediğin kalabalık bir sofradır. Daha ne?
En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın, içinden sanat, müzik, tarih, İstanbul ve en çok da tüm halleriyle insanın geçtiği Can Gürses romanlarının ilkidir. Yazıldıktan üç yıl sonra 2014’te yayımlanan, usta işi ilk romanı En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın sadece Deryadil ailesini değil, hepimizin ailesini anlatır. Dupduru Türkçesi, derin bir anlatım yordamı ve kalıp yargıları kıran nevi şahsına münhasır tekniğiyle yazar, 2007’nin güneşli bir Ocak gününde Deryadil ailesini, Edibe’nin hazırladığı sofra başında toplar. Edibe, 12 Eylül’de yurtdışına kaçan kızı Koza’nın 27 yıl sonra ülkesine dönmesiyle aileyi nihayet biraraya getirmiştir. Sofra başındaki herkes, birbirlerini diğerinin sevmediği yemek üzerinden anlatır. Aile tarihini bir de ailenin yıllanmış yakın tanıkları olan eşyalar dile getirir. Uçlardaki ve diplerdeki duygularla dolu geçen bu akşam yemeğiyle yazar, esasında “ben ve ötekinin, biz ve onların tohumunun atıldığı yer” olarak gördüğü aileyi ve okuru ertesi gün alacakları habere hazırlamaktadır.