Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 98.00 TL | 98.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 98.00 TL | 98.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 98.00 TL | 98.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 98.00 TL | 98.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 98.00 TL |
Havale / Eft | 98.00 TL |
Posta Çeki | 98.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Mehmet Kahraman öykülerinde titiz bir dil işçiliği sergiler. Dil, gerek tiplerle gerekse atmosferle tam bir uyum içerisindedir. Tüm öyküler bir şekilde hayatın kıyısına düşmüş aile bireylerini anlatır. Öykülerinde baba, çocuk ve anne motifi önemli bir yer tutar. Olayı değil o olayın yazarda yarattığı izlenimleri, etkileri, çağrışımları öyküleştirir. Kahraman, hayatı buradan, ev içinden izler. Seslere, kıpırtılara, gürültülere kulak kesilir. Anlatıcının yaptığı, ev içlerindeki uğultuyu sözcüklerin sesine dönüştürmektir. Öyküler, küçücük olaylar etrafında başlar; bilinçaltı, zihinsel göndermeler ve çağrışımlarla halka halka genişler, derinleşir.
- Necip Tosun
Bir öykücü iki şeyi hedefler: Okuyucunun ruhunda; insana, hayata, dünyaya, duygulara, düşüncelere, düşlere ilişkin bir rengi, bir noktayı, bir kelimeyi ateşlemek. Bunu yaparken öykü türünü var eden iç dinamikleri yerli yerince kullanmak. Hem insana dokunmak hem de bunu estetik bir biçimde yapmak. Mehmet Kahraman ikisini de başarıyor. Öykülerinin sonunda bir yitirişin, bir buluşun, bir zaafın, bir erdemin, bir alçalışın, bir yükselişin yani bir ruh durumunun heyecanını buluyoruz, üstelik bunu öykü sanatının iç düzenini ihmal etmeden yapıyor. Bu ikinci kitabında, Minareden Düşen Ezan’da oluşturduğu tabloya, gerçekçi anlatımın sınırlarını zorlayacak yeni çizgiler eklemek endişesinde...
- Abdullah Harmancı