Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 110.00 TL |
Havale / Eft | 110.00 TL |
Posta Çeki | 110.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
İlk olarak 11 Eylül 1324 (1908) - 29 Kanunusani 1324 (1909) tarihleri arasında Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilen, ardından 1910 yılında kitap olarak yayımlanan Jön Türk, Ahmet Midhat Efendi’nin yayımladığı son romanı olarak ayrı bir öneme sahiptir. Ahmet Midhat, tıpkı diğer eserlerinde olduğu gibi, bu romanında da zamanı için yeni sayılabilecek konular ve henüz gün yüzüne çıkmayan, konuşulmayan meseleler üzerinde durarak toplumu eğitmeyi ve bilgilendirmeyi amaçlamıştır. Bu fikirle Jön Türk’te, kadının toplum içindeki değeri, eğitimi, yetişme tarzı ve aile içindeki konumunu odağına alırken Avrupa’da yeni yeni filizlenen “feminizm” düşüncesini irdeler. Türk edebiyatında “kadının adı yok” cümlesinin ilk kurulduğu eser olması bakımından da Jön Türk, Ahmet Midhat Efendi külliyatı içerisinde özel bir dikkat gerektiren eserler arasındadır.
“Demek ki kadının ismi bile yoktur. Babasından drahoma namıyla ne kadar para getirirse getirsin, sair akrabasından ne kadar miras yerse yesin eğer hin-i izdivaçta ‘tefrik-i servet’ mukavelesi akd olunmamışsa kadın kendi servetine malik sayılamaz. Her halde kocasının tasdiki olmaksızın hiçbir mukaveleye, hiçbir senede imzasını koyamaz.”