Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129.00 TL | 129.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129.00 TL | 129.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129.00 TL | 129.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 129.00 TL | 129.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 129.00 TL |
Havale / Eft | 129.00 TL |
Posta Çeki | 129.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Sahrap Soysal, bakır kapları yapan zanaatkârları, Osmanlı mutfağında bakır kapların yerini, özellikle bakır kaplarda pişirilmesi gereken yemekleri anlatıyor. Zaman zaman çocukluğuna gidiyor ve artık bugün unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri bize yeniden hatırlatıyor. Gravürlerin ve Osmanlı döneminde Anadolu’ya gelen Batılı gezginlerin anlatımlarını da içeren Bakır Kaplarda Türk Yemekleri, artık unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü bize yeniden anımsatıyor. “Biz bakır kaplarla büyüdük. Bugün dönüp baktığımda çocukluk anılarımın çoğuna mutlaka bir bakır kabın eşlik ettiğini görüyorum. Kışın sobanın üzerinde tıslayan güğüm, yanında ona eşlik eden demlik, tereklerde lengerler, tandıra sarkıtılan, ocağın üstüne asılan zincirli debbeler, çeşmeye suya giden kızların kolunun bir uzantısı gibi görünen helkiler, içine yağ bastığımız badyalar, gelinlerin ellerinden hiç düşmeyen ibrikler, yoğurt mayaladığımız bakraçlar, kışın sarılmak, içine girmek istediğimiz mangallar, pekmez günlerinde başrolü oynayan kazan, yazın buz gibi ayran, kışın ateş gibi salepler içtiğimiz maşrapalar, yıkandığımız testiler, hamur veya köfte yoğurduğumuz leğenler, devamlı göz önündeki sahanlar, fırına gönderilen tepsiler, siniler ve daha nice kap kacak hep bakırdandı ve bu durum o günler için oldukça normaldi. O zamanlar bilmesem de bu görüntü ve anıları sanki bugün için biriktirmişim gibi geliyor bana.”