Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200.00 TL | 200.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200.00 TL | 200.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200.00 TL | 200.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 200.00 TL | 200.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 200.00 TL |
Havale / Eft | 200.00 TL |
Posta Çeki | 200.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Müslümanların tarihi bize göstermiştir ki, ne zaman İslamî Devlet, sahih din adamları vasıtasıyla dini konularda yanlışlar yapıldığında müdahale etmişse, o zaman dini yanlış anlama nisbeti azalmış; Kur’an ve Sünnet’e göre değil kendi rüyalarına göre din oluşturmaya çalışanlar fazla bir varlık gösterememişlerdir.
Devlet gerçekten dini hakkıyla bilen hocalar vasıtasıyla dini yapıyı denetleyebilirse, o zaman ne cahil din adamları kendilerine toplumda yer bulabilir, ne de İslâm’a aykırı faaliyetlerde bulunabilirler! Ama söz konusu hocalar, dini, Kur’an ve Sünnet’e göre değil, iktidarların veya bazı çevrelerin arzuları doğrultusunda anlatmaya çalışırsa, işte o zaman, “yanlış din” veya dinler oluşur.
Bu kural, Türkiye gibi laik bir ülkede geçerli olduğu gibi; adına İslâm Devleti(!) denen fakat alimlerinin Kur’an ve Sünnet’in değil, devlet başkanlarının emirleri doğrultusunda hareket ettikleri devletler için de geçerlidir! Başka bir ifadeyle din, Otorite’nin Kur’an ve Sünnet’e karşı olan olumlu, ya da olumsuz tutumuna göre şekillenir: Otorite, yani Devlet, gerçekten dine sahip çıkıp, onu yetkili hocalarla desteklese, “yanlış din anlayışları” dediğimiz olgu oluşmaz; ya da minimum seviyede olur ki, o da toplumda bir karşılık bulamaz!
Hemen şunu belirtelim ki, Fetullah denen “yanlış din kurucusu”, gösterişli salonlarda hezeyanlarını savururken, Diyanet İşleri Başkanlığı buna müdahale etseydi/edebilseydi, bu örgüt neşvunemâ bulmaz, söner giderdi! Ama heyhat ki heyhat; bütün uğraşlarımıza rağmen bu yapılmadı; bilakis tebcil bile edildi!