Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 165.00 TL | 330.00 TL |
3 Taksit | 116.60 TL | 349.80 TL |
4 Taksit | 88.28 TL | 353.10 TL |
5 Taksit | 71.28 TL | 356.40 TL |
6 Taksit | 59.95 TL | 359.70 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 171.60 TL | 343.20 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 171.60 TL | 343.20 TL |
3 Taksit | 115.50 TL | 346.50 TL |
4 Taksit | 87.45 TL | 349.80 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 330.00 TL |
Havale / Eft | 330.00 TL |
Posta Çeki | 330.00 TL |
Kapıda Ödeme | 340.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, savaştan yenik çıkmış perişan bir halkın ortak bir amaç etrafında kenetlendiğinde neler başarabileceğinin en büyük kanıtlarından biri olmayı sürdürüyor. Peki, halk ‘Türk milli kimliğini’ ne zaman ve nasıl sahiplendi? Resmi tarih, Cumhuriyet’in kuruluşuyla taçlanan süreci, ezelden beri var olan Türk milletinin Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kendine gelişi, ‘uyanışı’ olarak gördü. Atatürk’ün ilke ve devrimleriyle, Türkleri “seküler” ve “çağdaş” milletler arasına soktuğunu, halka millet bilincini aşıladığını anlattı.
Gavin D. Brockett, bu süreçte Türk milli kimliğinin ezelden beri var olduğu veya Kemalist elitin çabalarıyla halk tarafından benimsendiği şeklindeki beylik anlatılara meydan okuyor. Halkın milli kimliği sorgusuz sualsiz kabullenmediğini, diğer kimliklerle tartarak, karşılıklı tavizlerin verildiği, uzun ve zorlu bir müzakere sürecinin sonunda benimsediğini gösteriyor. Bu anlamda 1980’lerin ‘Türk-İslam sentezi’ anlayışının çok daha eskilere, çok partili sisteme geçişe kadar gittiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte özellikle yerel basının Müslüman bir Türk milli kimliğinin inşasında oynadığı hayati rolü gözler önüne seriyor. Resmi tarih anlatısının aksine Anadolu halkının milli kimlik edinme sürecinde edilgen olmadığını, müzakereci bir fail olduğunu ortaya koyarak merkez/çevre ikiliğinin geçerliliğini de sorguluyor.