Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192.00 TL | 192.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192.00 TL | 192.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192.00 TL | 192.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 192.00 TL | 192.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 192.00 TL |
Havale / Eft | 192.00 TL |
Posta Çeki | 192.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
2013 yılının haziran ayında gerçekleşen Gezi direnişi, araştırmacılara yeni veriler sundu. Artık hiçbir güncel çalışma Gezi sürecini görmezden gelerek bütünlüklü bir analiz sunamaz. Tıpkı 17. yüzyılın laterna magicası gibi, ekseriyet iblis veya canavar imgeleriyle yansıtılan büyülü fener misali Gezi direnişi de doğrultulduğu yüzeylere hem ışık tutar hem de kendi tekinsiz varlığının imgelerini düşürür. 12 Eylül darbe döneminden bu yana üniversiteden medyaya kadar hayatın her alanında geliştirilen devletçi örgütlenme ve kadrolaşma bugün meyvesini vermektedir. Muhalif ve demokratik her harekete karşı tavır alan ve acziyeti ortalığa saçılan bir medya düzeni ile karşı karşıyayız. İstanbulda en büyük sokak muharebesinin yaşandığı, ilk yoğun polis şiddetinin ve ilk kitlesel direnişin meydana geldiği 31 Mayıs 2013 akşamı, özellikle haber ön sıfatlı kanalların yayınlamaya devam ettiği belgeseller, penguenlerin hayatından ziyade medyanın hal-i pür melali hakkında hayli bilgilendirici oldu. 2007- 2008den itibaren her bir hükümet eleştirisini itibarsızlaştırmak için başvurulan darbecilik, vesayetçilik yakıştırmaları sistematik olarak devreye sokulurken, bu kez daha kapsayıcı bir açıklama çerçevesi olarak uluslararası komploya sığınılır oldu. Faiz lobisinden CIAsına, Reutersinden İsrailine, Otporundan Zellosuna bir kara delik gibi giderek kapsamı genişleyen ve en akıl almaz unsurları içine çeken bir mega komplo inşa edildi. İktidar sahiplerinin doğrudan haberlere müdahale ettiği, anketleri çarpıtma teşebbüsünde bulunduğu, manşet yazdırdığı, canlı yayınları durdurduğu, gazeteci attırdığı Alo Fatih vakaları sıradanlaştı. Hattın diğer ucundaki medya yöneticilerinin ise el pençe divan durduğu görüldü. U. Uraz Aydın, Türkiyedeki yeni medya düzenine ışık tutan bu çalışmada, kendi alanında tereddütsüz bir duruşa ve birikime sahip gazetecilerin ve araştırmacıların analitik bakışlarını bir araya getirmektedir.
İster milliyetçi-militarist yönü ister otoriter-muhafazakar karakteri öne çıkmış olsun, neoliberalizme ve piyasacı değerlere bağlılığın, Türkiyede ana akım medyanın değişmez yörüngesini teşkil ettiğini gözler önüne sermektedir. Üniversitelerde, medyada, toplumsal hayatın tüm alanlarında boğuculuğu kendini giderek daha fazla hissettiren bu döneme bir kayıt düşmektedir.