Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450.00 TL | 450.00 TL |
2 Taksit | 225.00 TL | 450.00 TL |
3 Taksit | 159.00 TL | 477.00 TL |
4 Taksit | 120.38 TL | 481.50 TL |
5 Taksit | 97.20 TL | 486.00 TL |
6 Taksit | 81.75 TL | 490.50 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450.00 TL | 450.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450.00 TL | 450.00 TL |
2 Taksit | 234.00 TL | 468.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450.00 TL | 450.00 TL |
2 Taksit | 234.00 TL | 468.00 TL |
3 Taksit | 157.50 TL | 472.50 TL |
4 Taksit | 119.25 TL | 477.00 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 450.00 TL |
Havale / Eft | 450.00 TL |
Posta Çeki | 450.00 TL |
Kapıda Ödeme | 460.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Ürün Açıklaması
Murat Kınıkoğlu’nun, kimi sorgusuz sualsiz biat eden, kimi kıstırılmışlık duygusuyla boyun eğen, kimi ise sorgulamaktan sonuna kadar vazgeçmeyen karakterleri sizi hem düşündürecek hem güldürecek.Malatya’daki bir Nakşibendi Tarikatı’nın son iki temsilcisi üzerinden dini kendi emellerine alet edenlerin ülkeye ve insanlara vereceği zararları ve Doğu’nun akl-ı piranesi ile Batı’nın bikr-i fikrini bir araya getirmenin olumlu sonuçlarını anlatıyor. Bilhassa 90’lı yıllarda sıkça karşımıza çıkan tarikat ve temsilcilerinin aradan geçen zamanda, toplumda nasıl kanıksandığını ve daha önce kendi içine kapalı yaşayan bu toplulukların bugün ne kadar güçlendiklerini eğlenceli bir şekilde aktarıyor. Murat Kınıkoğlu ile Bunu bir aydınlanma romanı olarak yazdım dediği yeni romanı Ölmeden Önce’yi konuştuk.- Bozkırın Efendisi tarihi bir romandı. Ölmeden Önce ise nisbeten bugünlere uzanıyor. Konu ve tür açısından bakarsak Türkiye’nin meselelerine yöneldiğinizi söyleyebilir miyiz? - Yazmayı seviyorsanız, anlatacak bir hikâyeniz de varsa konu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Türk tarihi denince hepimizin aklına Osmanlı geliyor. Sanki daha önce yokmuşuz da İslâm’la birlikte ortaya çıkmışız gibi. İlk romanım Bozkırın Efendisi’nde bu imajı değiştirmeye çalıştım. Ölmeden Önce’ye gelince... Günümüz Türkiyesi’nin en büyük sorunu, ülkenin gidiş yönünün uygar Batı dünyasından mistik Doğu dünyasına çevrilmesidir. Benim yaşımda olanlar kendi çocukluklarıyla günümüz Türkiyesi’ni kıyaslıyor ve aradaki farkı görüyor. Büyüklerimiz ve basındaki liberal akıl hocalarımız Korkmayın hiçbir şey olmaz diyor. Umarım haklı çıkarlar. Umarım bugün savundukları özgürlük ve haklar, gelecek yıllarda kendilerine tanınır. Aydın kesimin gerçeklere ışık tutma gibi bir görevi olduğunu düşünüyorum. Ölmeden Önce’yi bu görev bilinciyle, Batı ile Doğu, bilim ile dogma arasındaki çatışmanın bir tarafı olarak yazdım.- Kitabın karakterleri, tıpkı ‘romantik edebiyat’ anlayışındaki gibi. İyiler hep iyi, kötüler hep kötü... Gerçekten de insanlar daima iyi ve daima kötü olarak mı sürdürürler yaşantılarını?- İstisnaları saymazsak evet. En iyiye beyaz, en kötüye siyah diyelim, herbirimizin bu iki uç arasında bir yeri-rengi vardır. Kimse siyah, kimse beyaz değil, hepimiz grinin tonlarıyız. Bu tonlamada genetik mirasın önemi çok büyüktür. 10 yaşında iyi kalpli olan bir çocuk çok büyük ihtimalle 80 yaşında tonton iyi kalpli bir dede olacaktır. Nitekim son yıllarda yapılan çalışmalar bazı karakter özelliklerinin büyük ölçüde genetik yapıya bağlı olduğunu gösterdi. Genetik yapınız şiddete meyilliyse, üzerine bir de kötü çevre eklendi mi iyice siyaha yaklaşıyorsunuz. Buna karşılık edebiyatta ‘karakterizasyon’ dediğimiz bir şey vardır. Okura veya seyirciye kötü olarak tanıttığınız karakteri kurgunuzla bir köşeye sıkıştırıp karar vermesi için zorladığınızda içindeki iyilik ortaya çıkar. Bu, okura veya seyirciye çok güzel bir duygu verir.ÖLÜM HEPİMİZİN EN BÜYÜK KORKUSUDUR- Romanda bütün karakterlerin hayatını, kaderini ‘aşk’ ve karşı cinsle olan ilişki şekilleri belirliyor. ‘Aşk’ın belirleyici olduğu bir roman, demek ne kadar doğru olur sizce?- Ölmeden Önce’yi bir ‘aydınlanma romanı’ olarak yazdım. Ana karakterlerden biri, düştüğü bunalımdan tarikat öğretisiyle çıkacağını sanan bir Cumhuriyet çocuğu. İrfan Bey ise bu genç adama aklın yolunu göstermeye çalışıyor. ‘Ölüm’ hepimizin en büyük korkusu. Ölümle yüzleşen kişilerin geçmişlerini ve hayat felsefelerini sorgulamaları olağan. Beş vakit namazında bir sofu, ölümle karşılaştığında inkâra yeltenebilir ya da tam aksi o güne kadar alnı secdeye değmemiş kişi camiden çıkmaz olur. Ölüm korkusundan kurtulmanın yollarından biri dünya nimetleriyle hemhâl olmaktır. Şeyh Efendi’nin din adamı iddiasında olmasına karşın parayı çok seven kardeşi Vakkas, mevcut dört karısıyla yetinmeyip yeni aşkların, masum güzelliklerin peşine düşüyor. Okur, onun hedefine ulaşmak için yaptıklarına, özellikle dini kuralları esnetme yeteneğine hayran kalacak. Romanımda üç, hatta Rukiye’ni
Marka:
Yazar:
Sayfa:
511 Sayfa
Kağıt:
2. Hamur Kağıt
Boyut:
13.50x23.50 cm
Basım Yılı:
2012
Barkod:
9789753297592