Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 140.00 TL |
Havale / Eft | 140.00 TL |
Posta Çeki | 140.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bir daha yaşanmaması için yaşanılanların unutulmaması ve toplumsal bellekte hep canlı kalması gerekir.
Anı kitabı yazmak, kişinin yaşadıklarını okuyucuya aktarmasından başka bir şey değildir. Anılar, kişinin belleğinden süzülen, onun denetiminden geçen öznel anlatılardır. Bu nedenle tarihsel bir metin olmaktan ziyade tarihçi için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı niteliği taşırlar. Oysa bazı anı kitapları, bireysel yaşanmışlıkların anlatısı olmanın ötesine geçer ve tarihsel metinlere dönüşür. Perihan Akçamın Onca Çileden Sonra isimli anı kitabı, ikinci tür anlatıya örnek oluşturuyor. Peki ama neden?
Perihan Akçamın anlattıkları kendi yaşamının on dokuz yılından ibaret değil. Onca Çileden Sonra kitabında 1970-1990 arasında yaşanan iki askeri darbeyi ve bu darbeler esnasında toplumun önemli bir kesiminin yaşadıklarını anlatıyor. Elbette deneyimleri bireyseldir. Elbette çektiği acıları, gördüğü baskı ve işkenceleri, yüz yüze geldiği zulümleri birey olarak yaşamıştır. Fakat Akçamın bizzat tecrübe ettiği bu olaylar öyle geniş kitlelerin ortak geçmişinde yer alıyor ki, anılarını artık o dönemin tarihi olarak da okumak mümkün. Üstelik Akçamın o karanlık dönemleri bir tanık değil taraflardan biri olarak yaşamış oluşu, bu anı kitabını bir sözlü tarih anlatısına dönüştürmekte. Elinizde tuttuğunuz kitapta, dönemin canlı tanıkları ile birlikte, toplumun büyük çoğunluğunun yaşadıkları belgeleniyor ve toplumsal bellek yeniden canlanıyor.
Mustafa Ekmekçi, Dileğim, o günler bir daha yaşanmasın, diyor yazdığı önsözün satırlarında. O günlerin bir daha yaşanmaması için yaşanılanların unutulmaması ve toplumsal bellekte hep canlı kalması gerekiyor.