Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 150.00 TL |
Havale / Eft | 150.00 TL |
Posta Çeki | 150.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
İlhan Durusel’in denemelerinden oluşan Otlar Çağırıyor’un serüveni, ilave metinlerin yer aldığı yeni baskısıyla, yeni yayınevinde devam ediyor.
Otlar Çağırıyor bir denemeler toplamı; fakat söz konusu İlhan Durusel olduğunda, hiçbir metni türsel kalıpların içine hapsetmemek gerekiyor. “Amacından uzaklaştığı çok yer oldu yazının, görkemin yarattığı coşku dilimi dolaştırır benim,” diyor ya kendisi, tam da öyle. Söylenebilir ki bu kitap, nitelikli bir yazarın olduğu kadar, nitelikli bir okurun elinden çıkmış yazılardan oluşuyor; İlhan Durusel’den ziyade okur İlhan’ın. Gezen, gören, merak eden, araştıran ve paylaşan İlhan’ın. En çok da “fark eden” İlhan’ın. Paylaşmak için bilmek, bilmek içinse önce fark etmek gerekir çünkü.
İçindeki yirmi dört yazının kaleme alınış tarihleri dikkate alındığında, Otlar Çağırıyor’un, Durusel’in yazı dünyasında yaklaşık on beş seneye denk düştüğünü söylemek mümkün. Bu da, okurun, Durusel’in deneme yazarlığının nasıl ve ne yönde yol aldığını gözlemleyebilmesine imkân sağlıyor kuşkusuz.
“Otlar çağırıyor bizi.
Şatolar kovuyor.
Kuraklık geliyor.
Bir rüzgâr gelip önümüzde duruyor. Bir duruşu var, dil anlatamaz. Burayı rüzgâr durduran mağara yapıyor. Duruyor da duruyor.”