Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 120.00 TL | 120.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 120.00 TL |
Havale / Eft | 120.00 TL |
Posta Çeki | 120.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın amacı, Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Felsefe profesörü Walter Sinnott Armstrong, dini ele alırken esasen ahlakın neden hiçbir anlam taşımadığını göstermek amacıyla bu kitabı yazdığını belirtir. Dostoyevski’nin roman kahramanı İvan Karamazov, “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” der. Bu dogmayı kabul eden ateistler, ahlakın sübjektif olduğuna hükmederler. Bu dogmayı kabul eden teistlerse, ateistlerin tehlikeli olduklarına inanır. Bu çekişmede her iki tarafın da hatalı olduğunu ve gaflarının, “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” biçiminde müştereken yaptıkları yanlış varsayımlarından kaynaklandığını göstermek isteyen bu kitap, Karamazov’un bu popüler ifadesine yönelik uzunca bir tekziptir. “Tanrı öldüyse, her şey mubahtır” varsayımı konusunda insanların sadece iki seçeneği var: Ya (a) Tanrı’ya inanmak ve bir dine mensup olmak ya da (b) kendilerinin ve dostlarının ahlaken iyi olmadıklarını ve kendilerine zarar verenlerin ahlaken kötü olduklarını; çünkü hiçbir şeyin gerçekten ahlaken iyi veya kötü, doğru veya yanlış olmadığını kabul etmek zorundalar. Çoğu kimse bir üçüncü seçeneği arzulamaktadır; bunun nedenini anlamak kolay. Tanrı’ya inansalar bile, herhangi bir Tanrı’ya ya da kendi inandıkları Tanrı’ya inanmayan arkadaşlarıyla paylaşabilecekleri bir ahlak istiyorlar hâlâ. Bu kitapta yazar, Tanrı’nın varlığı aleyhine üç argüman sunuyor. Buna göre: Birincisi, mutlak güce sahip ve toptan iyi bir Tanrı, dünyamızdaki kötülük miktarı ve türleriyle bağdaşmamakta. İkincisi, ebedi ve değişmez bir Tanrı’nın zaman içindeki olaylarda hiçbir etkisi olamaz, dolayısıyla dünyayı yaratamaz veya dualara cevap veremez. Üçüncüsü, eğer Tanrı olsaydı, O’nun varlığı açısından bizim bulabileceğimizden çok daha iyi kanıtlarımız olurdu. Dini inançlara saygı duymak ve nezaket, ateistlerin sessiz kalması demek değildir. Dini inançlara yöneltilecek eleştiriler nedense kabalık ya da anayasaya aykırılık olarak görülüyor; ancak hiç de öyle değildir. Bu konuları düşünüp merak edenler için zevkle okunacak bir kitap Tanrısız Ahlak?