Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 150.00 TL | 150.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 150.00 TL |
Havale / Eft | 150.00 TL |
Posta Çeki | 150.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Dünya kapitalizmi, bir kez daha, yıkıcı toplumsal sonuçlar doğuran bir bunalım döneminden geçerken, sosyal adaletsizliklere tepki gösterenlerin sesleri de giderek yükseliyor. 2011 yılında, pek çok ülkede yüz binlerin katıldığı mitingler düzenlenirken, emperyalist dünyanın merkezi olan ABDde bile, “dünya devrimi” sloganını kullanan “Wall Streeti İşgal Et” hareketi ortaya çıktı.
Erkin Özalp, kendi deyimiyle “kapitalizmin yeniden sorgulanmakta olduğu” bir dönemde, kapitalizmi sorgulayan hareketlerin Marksizme nasıl bakması gerektiğini ve Marksizmin bu hareketlerden neler öğrenebileceğini tartışıyor.
Yazara göre, bu tartışmaları yaparken, ilk olarak, Marxın her şeyden önce bir “işçi sınıfı devrimcisi” olduğunun yeniden hatırlatılması gerekiyor.
Marxın ilk devrim modelini ve daha sonra bu modelde yaptığı değişiklikleri ele alan Özalp, “bir devrimcinin kapitalizm eleştirisi” olan Kapitalin bazı temel tezlerini sunduktan ve 21. yüzyılda devrim mücadelesi yürütenlerin Sovyetler Birliği deneyimine nasıl yaklaşması gerektiğini ele aldıktan sonra, bu deneyimin aşılmasını da sağlayacak olan yeni dönem olanakları üzerinde duruyor.
Son bölümde özellikle Türkiye solunun güncel siyasal görevlerini tartışan yazar, kitabın hedefini, tek cümleyle, şöyle özetliyor: “21. yüzyılda, Marxın öngördüğü gibi kitlelerin eseri olacak ve insanların kendi kendilerini yönetmelerini sağlayacak olan devrimlerin yolunun nasıl açılabileceği tartışmasına katkıda bulunmak”.