Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 110.00 TL | 110.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 110.00 TL |
Havale / Eft | 110.00 TL |
Posta Çeki | 110.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Dünyanın önde gelen Orta Çağ uzmanlarından olan ve Türkçeye de çok sayıda kitabı çevrilen Fransız tarihçi Jacques Le Goff bu kitabında kapitalizmin ayak seslerine dikkat kesiliyor. Kapitalizmin doğuşunun büyük ya da küçük anlatılarının arasında konsüllerden kilise kayıtlarına, kıssalardan vaazlara uzanan bir arkeolojik kazıya girişiyor.
Balzac’tan Dickens’a ve Gide’e kapitalist düzeni anlatan her romanda karşımıza çıkan tefeci figürünün öncülü olan; İsa’nın tapınaktan kovduğu murabahacının ve murabahanın izlerini, içinde bulunduğu ekonomik ve dinî yapılar ve pratikler içinde sürüyor. Murabahayı tamahkârlığın cisimleşmiş hâli olarak reddeden, Tanrı’ya ait zamanı satan bir fiil olarak onu cehenneme mahkum eden Kilise’nin Orta Çağlar boyunca bu tavrında yaşanan dönüşümleri din ve para ekonomisiyle birlikte okuyor.
Eserlerinde, bir zamanların geçirgen olmayan sınırlarla dolu Orta Çağ tasavvuruna şiddetle karşı çıkan Le Goff, elinizde tuttuğunuz bu küçük kitapta da hukuktan dinî yaşama, ekonomiden kurtuluş tasavvurlarına canlı bir Orta Çağ resmi çiziyor. “Ya paranı ya canını” diyen Kilise’ye karşı murabahacının nasıl “hem paramı hem canımı” diyebildiğini gösteriyor.