Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
200 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 140.00 TL | 140.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 140.00 TL |
Havale / Eft | 140.00 TL |
Posta Çeki | 140.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Faulkner, ailesi de Amerikan İç Savaşı’nda yer almış bir yazar olarak, hem doğrudan hem göndermelerle bu savaşa birçok yapıtında değinmiştir. Yenilmeyenler yalnız Amerikan İç Savaşı’nın değil, belki de bütün savaş edebiyatlarının en ilginç yapıtlarından biridir. Faulkner savaşı arka plana alarak, yaşlı bir kadın, yeniyetmeliğe yaklaşan bir çocuk ve onun siyah –köle– arkadaşının başrolde olduğu bir “cephe gerisi” öyküsü kurar. Anlatıyı, savaşa kendi özel birliğini kurup katılmış çiftlik sahibi Albay John Sartoris’in oğlu Bayard Sartoris’in gözünden izler, onun ağzından dinleriz. Romana adını veren “yenilmeyenler” de bu cephe gerisindekilerdir: Direniş yaşlı bir kadında ve iki çocukta süregider, yoksa Güney’in orduları yenilmiştir…
Yenilmeyenler küçük boyutuna karşın Faulkner’ın kilit yapıtlarından biri: Macera dolu, zaman zaman güldürü tadında, alışılmadık bir savaş anlatısı.
“... yaşlı adamlar, daha yazı bulunmadan önce gençlere, erkek çocuklara, savaş ve çatışma öyküleri anlatmışlardı: Olayların tam nerede ya da ne zaman geçtiğini sormak anlamsızdı; ayrıntılara kim aldırır, ya da Yapma ihtiyar, doğru söyle: Sen bu anlattığını gözlerinle gördün mü? Gerçekten orada mıydın? diye kim üsteler ki. Çünkü savaş savaştır: Barut çağında, patlayan hep aynı baruttur; barutun bulunmadığı zamanlar, saldırı da savunma da hep demirle yapılır – aynı öykü, aynı anlatım, bir sonraki ya da bir öncekinden farkı yok. Evet biliyorduk, ortada bir savaş vardı...”